ChannelPro » Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon

Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon

ToplumDüşmanı

Analiz 3

ÜÇ ÇEŞİT OSMANLICILIK
…aslında en iyi ‘Osmanlıcılık’, o zamanlardan günümüze kalmış her alandaki tarihî eseri layıkıyla korumak, Osmanlı konusunu, bilinç aşılayan bir eğitim müfredatına gereği gibi yerleştirmek, sinema sektörümüzü bu malzemeyle güçlendirmek ve bu tarihî devlet üzerinden, aslında şimdiki devletimize mâl edilmek istenen soykırım yalanlarına karşı durmaktır. 
 
Osmanlı Devleti tarih sahnesine çıktığında, beraberinde yeni bir çığır da açmıştı. O zamana kadar, üstün teşkilat özelliklerine sahip birçok devlet kurmuş ve çağının ilerisinde bir uygarlık sergilemiş olan Türkler, İslâmiyet’in kabûlünden sonra da, bu uygarlığa tasavvuf  ve diğer İslâmî anlayışları katarak Karahanlılar ve Selçuklular’la devam eden bir medeniyetin simgesi olmuşlardı. Ancak Osmanlı, tarihte oynadığı rol bakımından, eski Türk devletleri arasında en önemli yeri aldı. 
 
Şâşâlı dönemlerinden sonra, 19. yüzyılın getirdiği akımları ve anlayışları idrak edemeyen devlet, yayılma sahaları üzerinde bulunduğu diğer yabancı devletlerin de çabaları sonucunda, bir süre sonra kağşamış bir yapıya dönüştü. İktisadî bütünlüğünü sağlayamayan devletin içine düştüğü bu durum, yıllarca sonra bile, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasî edebiyatına konu olacak ve tekrar aynı duruma düşülmemesi temennilerini ortaya çıkaracak şiddetteydi. Uzun süre devam eden gerileme ve dağılma dönemlerinde de, devletin içine düştüğü bu duruma çareler aranmaya başlanmıştı. 
 
Osmanlıcılık akımı, bu gidişatın önlenmesi için uygulanan reçetelerden birisiydi. Devletin ayrım gözetmeden tüm unsurlarını, onlara da söz hakkı vererek tek bir idare altında toplamak olarak özetlenen bu akım, İttihat ve Terakki’nin önderliğinde uygulanmaya çalışıldı. Ancak, özellikle Fransız İhtilâli’nin getirdiği yeni dünya anlayışı, ihmal edilmiş düzen ve içten içe kaynayan anlaşmazlıklar, bu akımın ömrünü çok uzun kılmadı. Sonuç olarak Osmanlı Devleti, yerini çağdaş ve ulusal sınırlara sahip bir devlete bıraktı. Ancak Osmanlıcılık akımı, kendinden sonraki yıllarda dahi sözcülerini bulabildi.
 
Günümüzde Osmanlıcılık ya da Yeni Osmanlıcılık olarak adlandırılan akımlar, genel itibariyle üç anlayış ve bakış açısı etrafında toplanırlar. Siyasî ve yeni bir düzen özlemini açığa vurma amacını taşımakla beraber, Osmanlı’nın tarih sahnesindeki yerini tahlil etmedeki çeşitliliği de meydana verirler. Denebilir ki, günümüzdeki üç temel siyasî görüş ve âleme bakış, Osmanlı’nın tarihî öğelerine yaptıkları göndermelerle meşreplerini belli ederler.
 
Osmanlıcılık akımının günümüzdeki yansımalarından en tehlikelisi, Osmanlıcılığı, şeriat düzenine olan bir özlemi dışarıya vurmak amaçlı dillendiren çevrelerin teşkil ettikleri öbektir. Bu öbeğin Osmanlı sevdasının en büyük nedeni, Osmanlı’nın şeriat düzenine ve hilâfete sahip olmasıdır. Onlara göre Osmanlı’nın kudretindeki başta gelen etken, şeriat düzeni ve padişahların ayrıca temsil ettikleri hilâfettir. Osmanlı’yı yüceltmeleri, cumhuriyet yönetimi ve onun simgelediği değerlerle olan kan uyuşmazlıklarının bir gereğidir. Osmanlı’nın, çeşitli yanlış uygulamalar sonucunda Arap ümmetçiliği gütmesi, bu çevrenin hoşuna gider. Özellikle, cumhuriyetimizin kurucusu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsız, çağın şartlarına uygun bir devletin birincil gereği olarak ortaya koyduğu; ancak dinin, vicdanlardaki yerine asla karşı olmayan laiklik ilkesi, onları eski düzenin ortadan kalkmasına karşı bir hayıflanmaya ve bu arada kurtuluş mücadelemize karşı da mesâfeli olmaya zorlamaktadır. Belki de bu yüzdendir ki, Çanakkale Muharebeleri’ni Kurtuluş Savaşı’ndan daha değerli tutmak gibi sakıncalı ve gereksiz bir ayrıma saparlar. Unuttukları şudur ki, Osmanlı duraklama ve gerileme dönemlerindeyken de, İslâm’a en bağlı olduğu zamanları yaşıyordu. Şeriat düzeni de, çağın Tanrı – kral anlayışının bir ürünüydü ve her ülkenin geçmişinde muhakkak olan bir safhaydı. Ayrıca Attilâ İlhan’ın da belirttiği gibi, millî egemenlik, yani ulusalcı bir anlayışına geçmiş Batı’yla, ümmetçi bir anlayışla savaşılamazdı.
 
Son zamanlarda Osmanlıcılığı dillendiren ve en az bir önceki zihniyet kadar tehlike arz eden bir başka öbek, ilginçtir ki, kendilerine İkinci Cumhuriyetçi de diyen sözde liberaller olmuştur. Avrupa Birliği’ni Türkiye’ye karşı korumak uğruna kalemlerini siper eden bu öbek de, Osmanlı’nın eyalet anlayışını örnek almak yoluna giderler. Temelinde ulusal sermaye olan ulus – devlet anlayışına karşı, küresel sermayenin temsil ettiği küresel dünya düşünden yana taraf tuttuklarından, Türkiye’nin şu anda temsil ettiği ve dünya üzerinde örnekleri çok azalmış tekil yönetim anlayışına karşı savları, Osmanlı’nın eyalet yapısıdır. Irkî ve kavmî özelliklere göre sınırları çizilen eyalet yapısının, bire bir olarak Türkiye’de de uygulanmasını isterler. Bunu, demokrasinin bir gereği ve A.B. yolunda çok ilerici (!) bir adım sayarlar. Onlara göre Osmanlı’nın son zamanlarındaki teslimiyetçilik, zeminle mütenasip kültürü yadırgama ve Batıcılık, Türkiye’nin bugün de girmesi gereken yoldur. Osmanlı’nın, himayesi altında yaşayan unsurlara haddinden fazla olarak haklar tanıması, düzenin şimdi için de bir gereğidir. Oysa Atatürk’ün Osmanlı üzerine yaptığı eleştiriler, yabancı unsurlara verilen sınırsız özgürlüklerin yadsınması mihverindedir ve Osmanlı’yı yıkıma götüren sebeplerden biri de budur. Ayrıca imparatorluk demek, halklar topluluğu demektir ve şekil olarak bir imparatorluk vaziyetine sahip Osmanlı’nın, bu tür bir eyaletleşmeye gitmesi, Türkiye’nin şimdiki durumundan farklı olarak coğrafî bir gerekliliktir. Bunun dışında, Müslümanlığın sömürgecilere en iyi hizmet edecek çeşidi olan ılımlı İslâm üzerine düşüncelerinin, küresel güçlerin Orta Doğu’ya vermek istedikleri yeni şekil için giriştikleri eylemlerden sonra ortaya çıkması düşündürücüdür. Bu tür uygulamalar, Osmanlı’yı parçalamak için İngilizler ve işbirlikçileri tarafından kurulan ve yüceltilen sahte Müslüman mezhepleriyle koşutluk gösterir.  

Tüm bu yanlış fikirlerin dışında Osmanlı’yı, siyasî bir akım olmaktan çok, tarihî bir düzlemde gözlemek, Osmanlı’nın Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki etkisini ve mirasını daha iyi değerlendirmektir. Osmanlı Devleti’ni, herhangi bir ülkülemin etkisi altında kalmadan değerlendiren vatansever, cumhuriyetçi ve ilerici kimselerin oluşturduğu öbeğe göre ise Osmanlı, Türk tarihinin önemli bir safhasıdır. ‘İyi’ veya ‘kötü’ şeklinde bir ayrıma gidilemeyecek olan Türk tarihi bütününün vazgeçilmez bir parçasıdır. Kılıç ve saban yardımıyla görülmedik başarılar elde etmiş, dünya tarihinin seyrini değiştirmiştir. Türkler’in teşkilatçılık özelliklerinin güçlü bir simgesidir ve örneğin günümüzde dahi üç kıtada Türkçe konuşulmasına yol açabilecek gerçek anlamda bir sömürgeci zihniyete bürünmemiştir. Birkaç yüzyıl sonunda da miadını tamamlamış ve ibret verici tecrübeler yaşayarak yıkılmıştır. Bu ibretlik tecrübeler sayesinde, hakkında incelemelerde bulunmak her şeyden önce bir tarih bilincidir. Tarihî ve soysal olarak da, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en yakın ataları olduğundan, bütün tarihî devirlerimiz gibi, ayrı bir saygıyı hak etmektedir. Ancak bu düşünceye göre aslında en iyi ‘Osmanlıcılık’, o zamanlardan günümüze kalmış her alandaki tarihî eseri layıkıyla korumak, Osmanlı konusunu, bilinç aşılayan bir eğitim müfredatına gereği gibi yerleştirmek, sinema sektörümüzü bu malzemeyle güçlendirmek ve bu tarihî devlet üzerinden, aslında şimdiki devletimize mâl edilmek istenen soykırım yalanlarına karşı durmaktır.
 
 Osmanlı’ya karşı bu bakış açısına sahip olanlar için, Osmanlı’nın ibretlik ve tarihî değeri dışında, ona geri dönüş yapmayı gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Çünkü çağdaşlığın asıl anlamı, zamana göre hareket etmektir. Çağı, tarihin gerisinde ya da ilerisinde aramak bir ülkeye felaket getirir. Asl’olan, içinde bulunulan yüzyıldır. Osmanlı, dünya mirasına önemli katkılar yaparak yerini, Atatürk’ün kurucusu olduğu, ulusal sınırlara sahip çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakmıştır. Bu tarihten sonra ise Türkler, medenileşme yolunda en büyük ivmeyi kazanmışlardır. Diğer öbeklerden farklı olarak, Osmanlıcılığın bu çeşidi ile Atatürkçülük ve cumhuriyetçilik arasında bir çatışma da mümkün değildir. Çünkü bu çeşit bir düşünce, tarihin çarklarını tersine çevirmek ve çağdaş kazanımları reddetmek yanlışı içerisine düşmez. Bu, Atatürk’ün de belirttiği gibi, bir ecdad tanıma ve ilerisi için bundan güç alma meselesinden başka bir şey değildir. Bu şekilde tarihimiz üzerinde oluşturulmak ve günümüze uzatılmak istenen meçhul gölgelere de yer vermemek amacını içerir. Bulunduğumuz coğrafyada etkin bir güç olmak hedefleri de buna dahildir. Osmanlı Devleti’nin sahip olduğu tüm uygulamaları çağın bir gereği olarak görmek, bu değer ve uygulamaları o çağın şartları içerisinde değerlendirerek, tarihi bir bilim dalı yapan kurala riayet etmektir. Tarih, geçmişteki uygulamaları yeniden tatbik etmek için değil, bir bilinç sağlayarak neye layık olduğumuzu ve nerede hata yaptığımızı öğretmek için vardır. Bunun dışında bir görüşe sahip olanlar, hem tarih biliminin gereklerine uymaz hem de Mussolini’nin Yeni Roma gibi boş hayallerine kapılıp onunla aynı sonu paylaşırlar.

 

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut facilisis interdum lacus, nec scelerisque magna vehicula et. Pellentesque nec eros mi. Sed ultricies tellus vel odio pellentesque non congue enim auctor. Fusce fermentum, magna non commodo fringilla, purus metus ultrices purus, ut laoreet est neque eu leo. Praesent suscipit diam nec quam luctus sit amet varius leo fermentum. Proin quis dolor nec diam aliquet bibendum et ac felis. Nunc ut ante vulputate mauris vehicula molestie. Praesent malesuada ipsum ac felis iaculis accumsan. Aenean dui sem, facilisis ut fermentum et, dignissim vitae odio. Donec pretium nisl sit amet nulla pharetra vulputate. In pellentesque bibendum consequat. Nullam eros diam, suscipit non rutrum vel, mollis sed augue. Nulla facilisi. Morbi facilisis, nisi at sodales facilisis, purus arcu luctus risus, ut lacinia metus lorem et metus. Cras tempus semper ante. Cras tincidunt euismod venenatis. Aliquam erat volutpat. Suspendisse tempor congue neque a aliquam.

Curabitur at est vel odio aliquam fermentum in vel tortor. Aliquam eget laoreet metus. Quisque auctor dolor fermentum nisi imperdiet vel placerat purus convallis. Fusce et risus eu justo euismod pellentesque. Suspendisse id viverra est. Aenean feugiat tincidunt urna et tristique. Etiam nunc nulla, elementum id dapibus vel, congue vitae purus. Pellentesque blandit enim eu tellus rhoncus id congue velit cursus. Phasellus interdum interdum ipsum, vel pharetra purus congue sed. Cras convallis elementum elementum.

Praesent dolor turpis, sodales mattis facilisis sit amet, commodo eu diam. Curabitur in neque felis, sed eleifend tellus. Nulla facilisi. Suspendisse vel suscipit eros. Vestibulum euismod turpis vel nunc sodales at vestibulum lectus dignissim. Donec quis magna lacus. Donec ultricies scelerisque purus, eu faucibus lorem tempor id. Cras egestas magna id nunc ullamcorper facilisis. In at est id felis lacinia aliquet. In hac habitasse platea dictumst. Donec molestie, eros ac venenatis posuere, erat dolor varius ligula, tempus interdum nisi dui ut sem. Suspendisse a euismod ligula. Fusce vitae erat orci, quis interdum turpis.

Curabitur quis orci non dolor fermentum tincidunt. Mauris quis massa ante, at semper nunc. Mauris in purus id ante gravida fermentum. Etiam hendrerit risus sit amet purus lacinia sollicitudin. Suspendisse mauris sapien, mattis eget accumsan et, suscipit in diam. Vestibulum nec diam et lectus euismod tempor. Quisque gravida luctus orci. Donec ornare, tellus et faucibus eleifend, felis eros fermentum ligula, in dapibus elit tellus a odio. Vivamus in iaculis justo. Cras convallis, sem id luctus fermentum, lacus lectus scelerisque lacus, id rhoncus est purus id ante.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut facilisis interdum lacus, nec scelerisque magna vehicula et. Pellentesque nec eros mi. Sed ultricies tellus vel odio pellentesque non congue enim auctor. Fusce fermentum, magna non commodo fringilla, purus metus ultrices purus, ut laoreet est neque eu leo. Praesent suscipit diam nec quam luctus sit amet varius leo fermentum. Proin quis dolor nec diam aliquet bibendum et ac felis. Nunc ut ante vulputate mauris vehicula molestie. Praesent malesuada ipsum ac felis iaculis accumsan. Aenean dui sem, facilisis ut fermentum et, dignissim vitae odio. Donec pretium nisl sit amet nulla pharetra vulputate. In pellentesque bibendum consequat. Nullam eros diam, suscipit non rutrum vel, mollis sed augue. Nulla facilisi. Morbi facilisis, nisi at sodales facilisis, purus arcu luctus risus, ut lacinia metus lorem et metus. Cras tempus semper ante. Cras tincidunt euismod venenatis. Aliquam erat volutpat. Suspendisse tempor congue neque a aliquam.

Curabitur at est vel odio aliquam fermentum in vel tortor. Aliquam eget laoreet metus. Quisque auctor dolor fermentum nisi imperdiet vel placerat purus convallis. Fusce et risus eu justo euismod pellentesque. Suspendisse id viverra est. Aenean feugiat tincidunt urna et tristique. Etiam nunc nulla, elementum id dapibus vel, congue vitae purus. Pellentesque blandit enim eu tellus rhoncus id congue velit cursus. Phasellus interdum interdum ipsum, vel pharetra purus congue sed. Cras convallis elementum elementum.

Praesent dolor turpis, sodales mattis facilisis sit amet, commodo eu diam. Curabitur in neque felis, sed eleifend tellus. Nulla facilisi. Suspendisse vel suscipit eros. Vestibulum euismod turpis vel nunc sodales at vestibulum lectus dignissim. Donec quis magna lacus. Donec ultricies scelerisque purus, eu faucibus lorem tempor id. Cras egestas magna id nunc ullamcorper facilisis. In at est id felis lacinia aliquet. In hac habitasse platea dictumst. Donec molestie, eros ac venenatis posuere, erat dolor varius ligula, tempus interdum nisi dui ut sem. Suspendisse a euismod ligula. Fusce vitae erat orci, quis interdum turpis.

Filed in: Media Tags: ,

You might like:

Amazon Sales Up 40% in 2010 Amazon Sales Up 40% in 2010

2 Responses to "Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon"

  1. admin says:

    Curabitur quis orci non dolor fermentum tincidunt.

  2. admin says:

    Mauris quis massa ante, at semper nunc.

Leave a Reply

Submit Comment
© 2014 ChannelPro. All rights reserved. XHTML / CSS Valid.
Proudly designed by Theme Junkie.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol