ChannelPro » Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon

Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon

ToplumDüşmanı

Dosya 27

19-22 ARALIK’IN BİLANÇOSU: İKİ ASKER, 30 TUTSAK, TOPLAM 32 ÖLÜM Devletin 19 Aralık katliamı ve ‘içeridekiler’in direnişi TAYAD Başkanı, o günleri, “Yaşadıklarımız iki başlıkta değerlendirilmeli... Bir yanında çok boyutlu bir katliam, diğer yanda çok büyük bir direniş var. Devlet katliamla asıl olarak, direnmeyi seçen herkese yönelik bir gözdağı vermek istedi. Ancak direniş tüm hesapları bozdu” şeklinde özetliyor... 19 Aralık 2000’deki ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nun geçtiğimiz yılki yıldönümünde yaşananların sessiz tanıklarından olan birçok meslektaşlarımızla yaptığımız röportajlarda ortaya şöyle bir değerlendirme çıkarmıştık: Medya, 19 Aralık’ta devlete arka çıktı ‘hayata’ dönmedi… Radikal’den Ertuğrul Mavioğlu, “Medyanın görevi kanlı operasyonun normal, meşru ve gerekli olduğu savını desteklemekti”, 19 Aralık’ta Radikal’de muhabir olarak çalışan Ahmet Şık, “Savunmasız kadınlar hapishanede yakılırken, bazı basın kuruluşları ‘Cezaevinde mahkûmlar kendini ve binayı ateşe verdi’ ifadeleriyle sundular haberlerini”, NTV’den Mete Çubukçu ise “Gazeteciler bakımından sınıfta kalınan bir süreçti” demişti. O döneme ilişkin “Medyanın katliamcılara verdiği propaganda desteği sayesinde gerçeklerin halktan saklandığı” ortak görüşünde birleşiyordu meslektaşlarım. Ancak, bugün okuduğunuz yazı dizisi için bana ilham veren görüşü Cumhuriyet muhabiri Alper Turgut vermişti: “Herkes eteklerindeki taşı dökecek ve yakın tarihimizi masaya yatıracağız. Sessiz çığlıklar atmak yerine güzel bir gelecek için hesaplaşmayı da öğreneceğiz artık…” ‘HESAPLAŞMAYA DEVAM EDİYORUZ’ ‘Hayata Dönüş’ün üzerinden 9 yıl, meslektaşlarımızla yaptığımız görüşmenin üzerinden ise tam 1 yıl geçti. Bu yıl, Alper Turgut’un da dediği gibi 19 Aralık’la hesaplaşmaya devam ediyoruz. Türkiye hapishanelerindeki devrimci tutuklu ve hükümlülerin, dönemin iktidarına göre, “Suç faaliyetlerini hapishane ortamında da devam ettirmelerini engellemek için” gerçekleştirdiği operasyona verdiği isim ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ydu. Tutuklu ve hükümlüler ise F Tipi hücre sistemine geçişi engellemek amacıyla, 20 Ekim 2000’de başlattıkları açlık grevlerini, 19 Kasım 2000’de ölüm orucuna dönüştürünce 19 Aralık 2000’de, devlet neredeyse tüm kurumlarıyla 20 hapishaneye eşzamanlı olarak baskınlar düzenledi. Yaklaşık 10 bin görevlisiyle yapılan bu baskınların sonucunda 2’si asker 30’u devrimci tutuklu ve hükümlü olmak üzere 32 kişi öldü. Yüzlerce kişinin yaralandı. Devrimci tutuklu ve hükümlüler, devletin aksine bu baskınların ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ değil, ‘19 Aralık Katliamı’ olarak not düşülmesini istedi. O günlerde hapishanelerde yaşananlara, aradan bunca zaman geçtikten sonra şöyle dönüp bir bakıldığında, tarihe, Nazi dönemi vahşetini, zulmünü aratmayacak büyük bir katliam operasyonu olarak not düşülmesi yanlış olmaz. Bundan tam 9 yıl önce Türkiye’nin 20 hapishanesinde Filistin’de halkın üzerine atılan gaz bombalarının benzerleri ile 1945’te Polonya gettolarında yaşanan vahşetin bir örneği yaşatıldı devrimci tutuklu ve hükümlülere. Geçen hafta Ankara’da “Gerçekte Neler Oldu? Tarihimizi Öğrenelim” başlıklı bir panel vardı. Dikmen/Çankaya Kültür Derneği’nde yapılan panele, 19 Aralık döneminde tutuklular ile devlet arasındaki görüşmelere aydın ve sanatçılar ile birlikte katılan ve şu anda TAYAD Başkanı olan avukat Behiç Aşçı, yaptığı konuşmada 19 Aralık’ı özetleyen bir cümle sarf etti: “19-22 Aralık’ta yaşanan katliamın diğerlerinden farkı, doğrudan devletin yaptığı bir katliam olmasıdır. Diğer yandan 19-22 Aralık 2000 arasında yaşadıklarımız iki başlıkta değerlendirilmesi gereken bir tarihtir. Bu tarihin bir yanında çok boyutlu bir katliam vardır, diğer yanında da çok büyük bir direniş. Devlet, 19 Aralık katliamıyla asıl olarak, direnmeyi seçen herkese yönelik bir gözdağı vermek istedi. Ancak direniş tüm hesapları bozdu.” HAZIRLIKLARI BİR YIL ÖNCEDEN YAPILMIŞ Türkiye büyük bir katliama ve tarihsel bir direnişe tanıklık etmişti. Devlet açısından belki de tarihinde gerçekleştirdiği önemli askeri harekâtlardan biriydi. İçeridekiler açısından ise ülkemizdeki direniş tarihine yazılan çok büyük bir tarihti 19 Aralık. Devlet, 19 Aralık sabahında, devrimci tutuklu ve hükümlüleri teslim almak için 20 hapishaneye, binlerce asker, özel tim, polis ile baskınlar düzenlendi, hapishanelere giden yollar kesildi. 6 kadın Bayrampaşa Hapishanesi’nde diri diri yakıldı, onlarca kişi ateşli silahlarla öldürüldü. Dönemin DSP-MHP-ANAP iktidarı, adına “Hayata Dönüş” diyerek kamufle etmeye çalıştığı bu operasyonun hazırlıklarını (daha sonradan öğrenecektik) 1 yıl öncesinden yapmıştı. Operasyonun daha hazırlığının yapıldığı günlerde televizyon ve gazetelerin “hapishaneler”, “ölüm oruçları”, “toplumsal muhalefetin F tipi cezaevlerine yönelik tepkisi” ile ilgili haberlerinin yasaklandığı ortaya çıktı. İki askeri kendi arkadaşlarının vurduğu ortaya çıkmıştı ‘HAYATA Dönüş Operasyonu’ sırasında Ümraniye Cezaevi’nde Uzman Çavuş Nurettin Kurt ile Çanakkale Cezaevi’nde Mustafa Mutlu adlı iki asker de yaşamlarını yitirmişti. İlk olarak, Nurettin Kurt’un, teslim ol çağrılarına ateşle karşılık veren mahkûmlarca vurulduğu açıklanmıştı. Ancak Kurt’a yapılan otopside, ölüme yol açan yaralanmaya “yüksek kinetik enerjili bir silahın” sebep olduğu belirlendi. Ümraniye Cezaevi’nden çıkarıldığı iddia edilen beş adet tabancanın içinde “yüksek kinetik enerjili silah” olarak kabul edilen uzun namlulu silahlar yoktu. Ayrıca silahın mahkûmlarda olmayan uzun namlulu bir silah olduğu belirlendi. Ve Kurt'un ölümüne yol açan silahın mahkûmlardan elde edildiği öne sürülen silahlar olmadığı belirtildi. Raporda, ölüme yol açan silahın sadece Kalaşnikof ya da G-3 piyade tüfeği olabileceği belirtildi ve Kurt'un “askerlerin silahıyla öldüğü” kesinleşti. ÇHD’Lİ AVUKATLAR ANKARA’DA ‘19 ARALIK’ EYLEMİNDEYDİ F Tipi hapishanelerin mimarı Ertosun HSYK binası önünde protesto edildi ÇAĞDAŞ Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri 19 Aralık 2000’de gerçekleştirilen 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun yıldönümünde, dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un şu anda görev yaptığı Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) binası önünde protesto etti. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, "Ölüme sebebiyet verenler yargılanmalıdır” dedi. ÇHD İstanbul ve Ankara Şubesi üyeleri, 19 Aralık 2000’de hapishanelere yönelik operasyonlarla ilgili HSYK önünde basın açıklaması yaptı. Eylem katılanlar sık sık “Katiller yargılansın”, “Adalet istiyoruz”, “Devrimci tutsaklar yalnız değildir” sloganlarını attı. Burada konuşan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Halka karşı ağır bir suç işleyerek, 28 devrimcinin ölümü, yüzlerce sakatlık, binlerce yaralı ve 7 yıla yayılmış toplam 122 ölüme sebebiyet verenler yargılanmalıdır” dedi. 'Hayata Dönüş Operasyonu' sırasında Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü olan Hakim Ali Suat Ertosun’a madalya takıp, bugün bulunduğu HSYK koltuğuna oturtanların, onun katliamda oynadığı rolü referans olarak aldıklarını ifade eden Kozağaçlı “Bu katillere madalyayı veren Cumhurbaşkanıdır” diye konuştu. Hakimleri insan öldürmeyi bildikleri için terfi ettiren bir hukuksal sürecin var olduğunu ifade eden Kozağaçlı “Terfiyle yetinmeyip üstüne bir de üstün hizmet madalyası verirseniz, daha da durmayıp ‘seni Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na üye yaptım, bundan sonra sen de sadece senin gibileri terfi ettir ve hakim yap’ derseniz işlenecek suçları organize ediyorsunuz demektir” diye konuştu. “Adalet istiyoruz” diyen Kozağaçlı, son olarak şunları dile getirdi: “Fosfor lambaları ile yakılan genç kadınların, işkenceyle öldürülenlerin, kurşunlananların hesabını yeterince sormadığımız için F Tipi tecrit bugün hala sürüyor. F Tipi tecrit bugün hala öldürüyor sakat bırakıyor, işkence devam ediyor. Bu mütemadi bir suçtur ve halka karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı işlemez." Serhat Boztaş Ankara Operasyonda yaşamını yitirenler 19 ARALIK’ta başlayan ve 22 Aralık 2000’de devrimci tutuklu ve hükümlülerin F Tipi hapishanelere sevk edilmesiyle tamamlanan ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda yaşamını yitirenlerin isimleri, hangi hapishaneden oldukları ve neden öldükleri şöyle: 1. Ahmet İbili (Ümraniye Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması ve yüzeysel yanıklar. 2. Ali Ateş (Bayrampaşa Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması. 3. Ali İhsan Özkan (Bursa E Tipi Hapishanesi): Operasyonu protesto etmek için kendini yaktı. 4. Alp Ata Akçayüz (Ümraniye Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması. 5. Aşur Korkmaz (Bayrampaşa Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması. 6. Berrin Bıçkılar (Uşak Hapishanesi): Yanık. 7. Cengiz Çalıkoparan (Bayrampaşa Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması. 8. Ercan Polat (Ümraniye Hapishanesi): Karın alt kısmında ateşli silah yarası. 9. Fahri Sarı (Çanakkale Hapishanesi): Kurşunla ölüm. 10. Fırat Tavuk (Bayrampaşa Hapishanesi): Yanma sonucu ölüm. 11. Fidan Kalşen (Çanakkale Hapishanesi): Kurşun ve yanma sonucu ölüm. 12. Gülser Tuzcu (Bayrampaşa Hapishanesi): Yanma sonucu ölüm. 13. İlker Babacan. (Çanakkale Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması. 14. İrfan Ortakçı (Çankırı Hapishanesi): Operasyonu protesto etmek için kendini yaktı. 15. Murat Ördekçi (Bayrampaşa Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması. 16. Murat Özdemir (Bursa E Tipi Hapishanesi): Operasyonu protesto etmek için kendini yaktı. 17. Mustafa Yılmaz (Bayrampaşa Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması. 18. Nilüfer Alcan (Bayrampaşa Hapishanesi): Yüzü ve elleri 1. derecede yanık, duman zehirlenmesi. 19. Özlem Ercan (Bayrampaşa Hapishanesi): Yanma sonucu ölüm. 20. Seyhan Doğan (Bayrampaşa Hapishanesi): Yanma sonucu ölüm. 21. Sultan Sarı (Çanakkale Hapishanesi): Kurşunla ölüm. 22. Şefinur Tezgel (Bayrampaşa Hapishanesi): Yanma sonucu ölüm. 23. Ünsal Gedik (Ümraniye Hapishanesi): Kafasındaki ekimoz ve karbonmonoksit zehirlenmesi. 24. Yasemin Cancı (Uşak Hapishanesi): Yanık ve dumandan zehirlenme. 25. Yazgülü Güder Öztürk (Bayrampaşa Hapishanesi): Yanma sonucu ölüm. 26. Halil Önder (Ceyhan Hapishanesi): Operasyonu protesto etmek için kendini yaktı. 27. Hasan Güngörmez (Çankırı Hapishanesi): Operasyonu protesto etmek için kendini yaktı. 28. Rıza Poyraz (Ümraniye Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması, künt kafa travması. 29. Kimliği belirsiz (Ümraniye Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması ve yüzeysel yanıklar sonucu tanınmaz durumda. 30. Kimliği belirsiz (Ümraniye Hapishanesi): Ateşli silah yaralanması ve yüzeysel yanıklar sonucu tanınmaz durumda. 31. Uzman Çavuş Nurettin Kurt (Operasyona Ümraniye Hapishanesi’nde katıldı): Ateşli silah yaralanması. 32. Mustafa Mutlu (Operasyona Çanakkale Hapishanesi’nde katıldı) : Ateşli silah yaralanması.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut facilisis interdum lacus, nec scelerisque magna vehicula et. Pellentesque nec eros mi. Sed ultricies tellus vel odio pellentesque non congue enim auctor. Fusce fermentum, magna non commodo fringilla, purus metus ultrices purus, ut laoreet est neque eu leo. Praesent suscipit diam nec quam luctus sit amet varius leo fermentum. Proin quis dolor nec diam aliquet bibendum et ac felis. Nunc ut ante vulputate mauris vehicula molestie. Praesent malesuada ipsum ac felis iaculis accumsan. Aenean dui sem, facilisis ut fermentum et, dignissim vitae odio. Donec pretium nisl sit amet nulla pharetra vulputate. In pellentesque bibendum consequat. Nullam eros diam, suscipit non rutrum vel, mollis sed augue. Nulla facilisi. Morbi facilisis, nisi at sodales facilisis, purus arcu luctus risus, ut lacinia metus lorem et metus. Cras tempus semper ante. Cras tincidunt euismod venenatis. Aliquam erat volutpat. Suspendisse tempor congue neque a aliquam.

Curabitur at est vel odio aliquam fermentum in vel tortor. Aliquam eget laoreet metus. Quisque auctor dolor fermentum nisi imperdiet vel placerat purus convallis. Fusce et risus eu justo euismod pellentesque. Suspendisse id viverra est. Aenean feugiat tincidunt urna et tristique. Etiam nunc nulla, elementum id dapibus vel, congue vitae purus. Pellentesque blandit enim eu tellus rhoncus id congue velit cursus. Phasellus interdum interdum ipsum, vel pharetra purus congue sed. Cras convallis elementum elementum.

Praesent dolor turpis, sodales mattis facilisis sit amet, commodo eu diam. Curabitur in neque felis, sed eleifend tellus. Nulla facilisi. Suspendisse vel suscipit eros. Vestibulum euismod turpis vel nunc sodales at vestibulum lectus dignissim. Donec quis magna lacus. Donec ultricies scelerisque purus, eu faucibus lorem tempor id. Cras egestas magna id nunc ullamcorper facilisis. In at est id felis lacinia aliquet. In hac habitasse platea dictumst. Donec molestie, eros ac venenatis posuere, erat dolor varius ligula, tempus interdum nisi dui ut sem. Suspendisse a euismod ligula. Fusce vitae erat orci, quis interdum turpis.

Curabitur quis orci non dolor fermentum tincidunt. Mauris quis massa ante, at semper nunc. Mauris in purus id ante gravida fermentum. Etiam hendrerit risus sit amet purus lacinia sollicitudin. Suspendisse mauris sapien, mattis eget accumsan et, suscipit in diam. Vestibulum nec diam et lectus euismod tempor. Quisque gravida luctus orci. Donec ornare, tellus et faucibus eleifend, felis eros fermentum ligula, in dapibus elit tellus a odio. Vivamus in iaculis justo. Cras convallis, sem id luctus fermentum, lacus lectus scelerisque lacus, id rhoncus est purus id ante.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut facilisis interdum lacus, nec scelerisque magna vehicula et. Pellentesque nec eros mi. Sed ultricies tellus vel odio pellentesque non congue enim auctor. Fusce fermentum, magna non commodo fringilla, purus metus ultrices purus, ut laoreet est neque eu leo. Praesent suscipit diam nec quam luctus sit amet varius leo fermentum. Proin quis dolor nec diam aliquet bibendum et ac felis. Nunc ut ante vulputate mauris vehicula molestie. Praesent malesuada ipsum ac felis iaculis accumsan. Aenean dui sem, facilisis ut fermentum et, dignissim vitae odio. Donec pretium nisl sit amet nulla pharetra vulputate. In pellentesque bibendum consequat. Nullam eros diam, suscipit non rutrum vel, mollis sed augue. Nulla facilisi. Morbi facilisis, nisi at sodales facilisis, purus arcu luctus risus, ut lacinia metus lorem et metus. Cras tempus semper ante. Cras tincidunt euismod venenatis. Aliquam erat volutpat. Suspendisse tempor congue neque a aliquam.

Curabitur at est vel odio aliquam fermentum in vel tortor. Aliquam eget laoreet metus. Quisque auctor dolor fermentum nisi imperdiet vel placerat purus convallis. Fusce et risus eu justo euismod pellentesque. Suspendisse id viverra est. Aenean feugiat tincidunt urna et tristique. Etiam nunc nulla, elementum id dapibus vel, congue vitae purus. Pellentesque blandit enim eu tellus rhoncus id congue velit cursus. Phasellus interdum interdum ipsum, vel pharetra purus congue sed. Cras convallis elementum elementum.

Praesent dolor turpis, sodales mattis facilisis sit amet, commodo eu diam. Curabitur in neque felis, sed eleifend tellus. Nulla facilisi. Suspendisse vel suscipit eros. Vestibulum euismod turpis vel nunc sodales at vestibulum lectus dignissim. Donec quis magna lacus. Donec ultricies scelerisque purus, eu faucibus lorem tempor id. Cras egestas magna id nunc ullamcorper facilisis. In at est id felis lacinia aliquet. In hac habitasse platea dictumst. Donec molestie, eros ac venenatis posuere, erat dolor varius ligula, tempus interdum nisi dui ut sem. Suspendisse a euismod ligula. Fusce vitae erat orci, quis interdum turpis.

Filed in: Media Tags: ,

You might like:

Amazon Sales Up 40% in 2010 Amazon Sales Up 40% in 2010

2 Responses to "Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon"

  1. admin says:

    Curabitur quis orci non dolor fermentum tincidunt.

  2. admin says:

    Mauris quis massa ante, at semper nunc.

Leave a Reply

Submit Comment
© 2014 ChannelPro. All rights reserved. XHTML / CSS Valid.
Proudly designed by Theme Junkie.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol