ChannelPro » Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon

Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon

ToplumDüşmanı

Dosya 29

BAYRAMBAŞA’DA C-1 KADINLAR KOĞUŞUNDAN SAĞ KURTULANLAR ANLATIYOR Yaktılar, yıktılar ‘teslim olun’ dediler ama olmadık.12 tutuklunun öldürüldüğü Bayrampaşa’da kadın mahkumların yaşadıkları, operasyona katılan özel timlerin ne kadar acımasız olduğunu gözleri önüne seriyor. Yanıklardan dolayı derileri soyulan kadınlara, özel timler havalandırmada “Arkadaşlarınızı kebap yaptık, sizi de yapacağız” demişler.. Dün, Birsen Kars’ın anlatımlarıyla kadınlar koğuşunda yaşanları sizlere aktarmıştık. Bugün de aynı koğuşta 19 Aralık gecesi sabaha doğru yaşananları kadınların ağzından aktarmaya devam ediyoruz. 1995 yılında tutuklanan ve 2003 yılında tahliye olan ve bir dönem Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin (HÖC) sözcülüğünü de yapan Münire Demirel, sözlerine “Gazlar ciğerlerimizi parçalıyor nefesimizi kesiyordu” diye başladı. Demirel, daha sonra şunları anlattı: “Koğuşun içi yoğun bir sis tabakasıyla kaplanmış gibiydi. Fakat zaman zaman kullandıkları ve sinir gazı olduğunu tahmin ettiğimiz bir bomba vardı ki kontrolümüzü kaybediyor yerlerde çırpınıyorduk. Bütün vücudumuz iç organlarımız parçalara ayrılıyor tarif etmesi çok güç bir acı içersinde kendimizi oradan oraya atıyorduk. Tüm hareketlerimiz istem dışı gelişiyor. Gaz etkisini gösterdiği anda kendimizi koğuşun bir bölümündeyken bir diğer bölümünde yerde yatarken buluyorduk. Her iki elimin delileri soyulmuş aşağı sarkıyordu. Altındaki kırmızı etler görülüyordu. Yüzümün saçlarımın alev alev yandığını hissettim. “GÜLSER’İ HIRKASINDAN TANIDIM” Tüm bunlar çok kısa bir süre içersinde olup bitiyordu. Birkaç arkadaşımı merdivenlerden aşağıya doğru ayaklarımla iterek neredeyse tekmeleyerek sürüklediğimi hatırlıyorum. Çünkü zaman azdı birkaç saniye içinde her şey olup bitiyordu bu durumda dahi yaralanırlar ama en azından yanmaktan kurtulurlar diye düşünüyorduk. Kapıya yakın bir yerde Gülser Tuzcu yatıyordu Yatanın Gülser olduğunu hırkasından anladık. Kafası görünmüyordu. Cehenneme ellerimi daldırıp çıkarmaya çalıştık. Bir yere sıkışmıştı. Kıpırdatmak bile mümkün olmuyordu. Olanca gücümüzle çekiyorduk onu gücü biten diğeriyle yer değiştiriyordu. Ama hiç biri fayda etmedi Gülser orda diri diri yakıldı. ‘YANIK BEDENLERİMİZE GÜLÜYORLARDI’ Birçok yaralımız vardı. Bu yaralılarımızla birlikte, alt kattaki havalandırmada, alt katta durmaya çalıştık. Yine havalandırma da aynı biçimde gaz bombardımanına tutuldu. Bu arada sürekli olarak askerlerin sözlü tacizleri, küfürleri devam ediyordu. Aynı çağrıyı yineliyorlardı, “Teslim olun” diyorlardı. Hiç kimse dediklerini yapmadı. O konuda devrimci irade çok netti. Yine askerler tam yangından hemen sonra itfaiye hortumlarıyla tazyikli su sıktılar. Öyle ki birçok derisi erimiş arkadaşın üzerine su sıkıldı. Bu da zaten ayrıca başka bir işkence olarak devam etti. Koğuşumuzda 6 tane arkadaşımızın yaşamını yitirmesine neden olan katliamcıların katliamcılıklarını haykırdıkça onlar kahkahalar atıyorlardı. Ve açık bir şekilde de söylediler; “Arkadaşlarınızı kebap yaptık, sizi de yapacağız” diyorlardı ve gülüyorlardı. Aynı tarzda işkence devam ettikten bir müddet sonra ise askerler içeriye girdi. Zaten havalandırma görüntüsü vardır. Basında da çok çıkmıştır. Askerlerle karşı karşıya geldiğimiz bir an vardır. Bu noktada bile sürekli son ana kadar “teslim olun” dediler. Tabii aradıklarını bulamadılar.” ‘SİLAH SESLERİYLE UYANDIM’ 19 Aralık’ta Bayrampaşa’daki C-1 Koğuşunda kalanlardan biri de Nursel Demirdövücü’ydü. ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ adı altında 9 yıl önce yapılan vahşeti o da yaşadı. Devrimci Sol üyesi olmak ve aralarında İstanbul DGM Başsavcısı Yaşar Günaydın, emekli Orgeneral Adnan Ersöz, İstanbul Kapalı Cezaevi Savcısı Niyazi Fikret Aygün, emekli Oramiral Kemal Kayacan'ın öldürülmesi eylemlerinin de bulunduğu toplam 51 olaydan sorumlu tutulduğu için yıllarca hapis yattı. 1992’de tutuklandı ve 15 yıl sonra 2007’de tahliye oldu. Ancak Bayrampaşa’da yaşadıklarını hiç unutmadı. Nursel Demirdövücü, şunları anlattı: “19 Aralık gecesi ben de arkadaşlarım gibi yatağımda uyuyordum. Silah sesleri ve bomba sesleriyle uyandım. Bir arkadaşımız ‘Operasyon var’ diye bağırıyordu. Yataktan fırladığımda çatıdan atılan kurşunlar koğuşu yatakhaneye giriyordu. Kurşunlardan korunmak için eğilerek üstümü giyindim. Benim yatağımın olduğu yerde ölüm orucunun 60. günlerinde olan arkadaşlar vardı. Ancak 10 dakika geçmemişti ki bulunduğumuz yataklarımızın tavanlarından delik açılmaya başladı. Tavandan açılan delikten bomba atmaya başladılar ve ‘Hepinizi öldüreceğiz’ diye bağırıyor, küfürler ediyorlardı. Tavandan delik açıyor ve ardı ardına bomba atıyorlardı. En son yatakhane camlarının alt kısmındaki beton kısma sığındık. Hem tavandan açılan deliklerden hem de karşı koğuşun çatısından sürekli bombalar atıyor silahlarla tarıyorlardı. ‘CEHENNEMDE GİBİYDİK’ Kendimizi yüz havlularımız ya da giysilerimizden parçaladığımız bez parçalarını ıslatarak gazın etkisinden korumaya çalışıyorduk. Çok değişik tipte ve etkide gaz bombası atıldı. Sabaha karşı başlayan operasyon öğleye kadar yani sekiz saat kadarı yatakhanede geçti. Bu sekiz saatin son bir saati sinir gazı kullanıldı, ciğerlerimiz iç organlarımız parçalanıyordu. Cehennemde gibiydik. İstem dışı hareketler oluyordu, birçok arkadaşımız nefes alamıyordu camlara atık kendimizi. Birçoğu yerlerde yanacaktık. Yemekhaneye inip birkaç pencerenin camını kırdım. Hacer Arıkan, Birsen Kars, Gülizar Kesici, Ebru Dinçer arkadaşlarımızı bu alevlerin arasından çıkardık. Ve o an alevlerin içinde halen kimler var bilemiyorduk. Sonradan öğrendik 6 kadın arkadaşımız yakılmıştı.” ‘ÇATIDAN SÜREKLİ ATEŞ ETTİLER’ Mesude Pehlivan, 1992’de İstanbul’da gözaltına alındı ve 15 gün sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek” iddiasıyla yargılandı ve müebbet ağır hapse mahkum oldu. Bayrampaşa’da uzun yıllar hapis yattı. 19 Aralık’ı orada yaşadı. Mesude Pehlivan anlattı: Bayrampaşa Hapishanesi’nde C-1 Bayanlar Koğuşu’ndaydım. Saldırı herkes uykudayken 05.00 gibi başladı. İlk gördüğüm çatıdaki maskeli ve otomatik silahlı özel timler oldu. Vızır vızır kurşun yağıyordu. Yataktan bu seslerle uyanan kendini yere atıyordu. Gaz bombaları peş peşe atılıyordu. Gazın etkisiyle kusmaya başladım. Bir yoldaşım cam kenarına çekti beni elime de bir havlu verdi. İşte tek silahımız buydu. Onunla da gazın etkisinden korunmaya çalışıyorduk. Koğuşumuza teğet geçen koridorlar vardır. Bu koridorların havalandırmaya açılar duvarlarını kırdılar ve buralara 6 veya 7 adet otomatik silah yerleştirdiler. Çatıdan aralıksız ateş edenlere bu yeni yerleştirilen silahlarla destek veriliyordu. Çeşit çeşit bomba yağıyordu. Kurşun küfür hakaretler kafamızı kaldıramıyorduk. Kurşunlar sağlı sollu vızıldayarak geçiyor yanımıza kurşunların değdiği duvarlardan kopan taş parçaları pat pat diye düşüyordu. Bu sırada bir arkadaş ranzadan bir battaniye almak için kolunu uzattı aynı anda da hem kurşun hem bomba kolunu parçaladı. ‘BOMBANIN ETKİSİYLE BAYILDIK’ Bizler pencere altına mevzilenmiştik. Nefes almaya çalışıyorduk. Bunu fark ettiklerinde tavanı delmeye başladılar. Özellikle tam tepemize gelen kısımları deliyorlardı ve her delinen noktadan bomba atmaya başladılar. Koğuş alt üst olmuştu ki duvarlar penceredeki demir parmaklıklar bile delik deşikti. Üzerimizde bir gaz bulutu oluşmuştu. Adeta gaz odasındaydık. Atılan gazların niteliğini bilmiyorum. Bu bombaların verdiği acıyı tarif etmek ise çok zor. Sanki iç organlarım parçalanıyor boğazım sıkılıyor elim ayağım istemsiz çırpınıyor. Koğuşun üstünden atılan bombalar ise vücudumuzda azap verici etkisi olan bir bomba atılıyordu. Bu bombaların etkisiyle birçoğumuz bayıldık. Vücudumuz ise istemsiz çırpınıyordu. Yanındaki arkadaşım şuursuz bir şekilde saçlarını yoluyordu. Kasılma ve titreme oluyor. Kendime geldiğimizde dumandan kimseyi göremiyordum. Hiç ses çıkmıyordu. Çok zayıf iniltiler vardı sadece. ‘HAVALANDIRMADA BİLE DÖVÜLDÜK’ Arka ranzalar ise tutuşmuştu. Koğuşun ısısı öyle artmıştı ki yanımdaki eşyalara dokunamıyordum. Kor gibi yanıyordu her şey. Eşyaları kenara çekmeye çalışırken simsiyah bir duman kapladı etrafı gözlerim yanıyordu. Yere düşmüşüm. Kapıdan gelen serin bir esinti ile kendime geldiğimde merdivenleri inmeye başladım. Yüzümü yıkadım yukarıda yanıyoruz sesleri geliyordu tekrar merdivenlere koştum. Bir yoldaşımın yüzündeki ve ellerindeki deriler plastik gibi erimiş, sarkıyordu. Yüzü tanınmayacak durumdaydı. Bir parçada olsun acısını dindirmek için su ile yıkamaya çalıştım sonra tekrar yukarı çıktım. Bir arkadaş daha indiriyorlardı ve oda aynı şekilde ağır yaralıydı yanmış saçları erimiş derileri ile tanınmayacak durumdaydı. Koğuşun giriş kısmında ise Gülser Tuzcu baygın bir şekildeydi. Dağılan eşyaların arasında sıkışmıştı çekmeye çalıştık olmuyordu ve bizim bu çırpınışımızı izleyen katiller kahkahalarla gülmeye tekrar ateş açmaya başladılar. Bu arada koğuş tamamen alev aldı. Etrafımızı alevler sardı. Yaralılarımızı alıp havalandırmaya çıktık. Havalandırma da ateş etmeye devam ediyorlardı. İtfaiye hortumu ile saatlerce ıslatmaktan da geri durmadılar. Dişlerimiz birbirine vuruyor titrememize engel olamıyorduk. Saat 15.00 e kadar bu işkence devam etti. Sonra dış koridora açılan demir kapıyı kestiler, maskeli otomatik silahlı tim gürültülü bir şekilde soluk soluğa havalandırmaya daldı. Havalandırmadayken bizi birbirimizden koparak dipçik, yumruk, tekme darbeleriyle yerlerde sürükleyerek götürmeye başladılar.” ÇHD ÜYELERİ HESAP SORDU: İstanbul İl Jandarma Komutanı yargılansın! RABİA YILMAZ-SELDA ÇARESİZ Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun İstanbul ayağından İstanbul İl Jandarma Komutanlığının sorumlu olduğuna dikkat çekerek, katliamdan hukuki sorumluluğu bulunan güvenlik güçlerinin yargılanmasını istedi. ÇHD'li avukatlar 19 Aralık 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun 9. yıl dönümünü, Maslak'taki İstanbul İl Jandarma Komutanlığı önünde yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti. Eylemde "19-22 Aralık Katliamının Sorumluları Yargılansın" pankartı açan avukatlar "Adalet istiyoruz", "Devrimci tutsaklar yanlız değildir" sloganları attı. Ellerinde, operasyonda görev alan özel timlerin fotoğrafların bulunduğu dövizler taşıyan ÇHD'liler adına basın açıklaması yapan avukat Güçlü Sevimli, 19-22 Aralık 2000’de ülke çapındaki 20 hapishaneye yapılan eş zamanlı operasyonun Genelkurmay Başkanılğı'nın emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiğini söyledi. Avukat Güçlü, "Operasyonların İstanbul ayağı olan Ümraniye ve Bayrampaşa hapishanelerinde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı önemli görevler üstlenmiştir. Dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanı E. Engin Hoş, operasyonlar sırasında bizzat Ümraniye ve Bayrampaşa hapishanelerine giderek, operasyonları yakından takip etmiştir. İl Jandarma Komutanlığı’nın operasyonlardaki konumu ve görevleri süren soruşturma ve yargılama dosyalarındaki belgelerle sabittir" dedi. İstanbul İl Kandarma Komutanlığı’nın operasyondaki hukuki sorumluluğu açık olmasına rağmen, hala tek bir üst düzey görevli hakkında adli soruşturmanın açılmamış olmasına dikkat çeken Avukat Güçlü, şöyle konuştu: “Hukuki sorumlulukları bulunan güvenlik görevlileri hakkında artık hukuki süreç işletilmelidir. ÇHD olarak, katliam boyutunda gerçekleştirilen operasyonlarda maddi gerçek ortaya çıkarılması ve adaletin yerini bulması için sürecin takipçisi olacağız.”

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut facilisis interdum lacus, nec scelerisque magna vehicula et. Pellentesque nec eros mi. Sed ultricies tellus vel odio pellentesque non congue enim auctor. Fusce fermentum, magna non commodo fringilla, purus metus ultrices purus, ut laoreet est neque eu leo. Praesent suscipit diam nec quam luctus sit amet varius leo fermentum. Proin quis dolor nec diam aliquet bibendum et ac felis. Nunc ut ante vulputate mauris vehicula molestie. Praesent malesuada ipsum ac felis iaculis accumsan. Aenean dui sem, facilisis ut fermentum et, dignissim vitae odio. Donec pretium nisl sit amet nulla pharetra vulputate. In pellentesque bibendum consequat. Nullam eros diam, suscipit non rutrum vel, mollis sed augue. Nulla facilisi. Morbi facilisis, nisi at sodales facilisis, purus arcu luctus risus, ut lacinia metus lorem et metus. Cras tempus semper ante. Cras tincidunt euismod venenatis. Aliquam erat volutpat. Suspendisse tempor congue neque a aliquam.

Curabitur at est vel odio aliquam fermentum in vel tortor. Aliquam eget laoreet metus. Quisque auctor dolor fermentum nisi imperdiet vel placerat purus convallis. Fusce et risus eu justo euismod pellentesque. Suspendisse id viverra est. Aenean feugiat tincidunt urna et tristique. Etiam nunc nulla, elementum id dapibus vel, congue vitae purus. Pellentesque blandit enim eu tellus rhoncus id congue velit cursus. Phasellus interdum interdum ipsum, vel pharetra purus congue sed. Cras convallis elementum elementum.

Praesent dolor turpis, sodales mattis facilisis sit amet, commodo eu diam. Curabitur in neque felis, sed eleifend tellus. Nulla facilisi. Suspendisse vel suscipit eros. Vestibulum euismod turpis vel nunc sodales at vestibulum lectus dignissim. Donec quis magna lacus. Donec ultricies scelerisque purus, eu faucibus lorem tempor id. Cras egestas magna id nunc ullamcorper facilisis. In at est id felis lacinia aliquet. In hac habitasse platea dictumst. Donec molestie, eros ac venenatis posuere, erat dolor varius ligula, tempus interdum nisi dui ut sem. Suspendisse a euismod ligula. Fusce vitae erat orci, quis interdum turpis.

Curabitur quis orci non dolor fermentum tincidunt. Mauris quis massa ante, at semper nunc. Mauris in purus id ante gravida fermentum. Etiam hendrerit risus sit amet purus lacinia sollicitudin. Suspendisse mauris sapien, mattis eget accumsan et, suscipit in diam. Vestibulum nec diam et lectus euismod tempor. Quisque gravida luctus orci. Donec ornare, tellus et faucibus eleifend, felis eros fermentum ligula, in dapibus elit tellus a odio. Vivamus in iaculis justo. Cras convallis, sem id luctus fermentum, lacus lectus scelerisque lacus, id rhoncus est purus id ante.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut facilisis interdum lacus, nec scelerisque magna vehicula et. Pellentesque nec eros mi. Sed ultricies tellus vel odio pellentesque non congue enim auctor. Fusce fermentum, magna non commodo fringilla, purus metus ultrices purus, ut laoreet est neque eu leo. Praesent suscipit diam nec quam luctus sit amet varius leo fermentum. Proin quis dolor nec diam aliquet bibendum et ac felis. Nunc ut ante vulputate mauris vehicula molestie. Praesent malesuada ipsum ac felis iaculis accumsan. Aenean dui sem, facilisis ut fermentum et, dignissim vitae odio. Donec pretium nisl sit amet nulla pharetra vulputate. In pellentesque bibendum consequat. Nullam eros diam, suscipit non rutrum vel, mollis sed augue. Nulla facilisi. Morbi facilisis, nisi at sodales facilisis, purus arcu luctus risus, ut lacinia metus lorem et metus. Cras tempus semper ante. Cras tincidunt euismod venenatis. Aliquam erat volutpat. Suspendisse tempor congue neque a aliquam.

Curabitur at est vel odio aliquam fermentum in vel tortor. Aliquam eget laoreet metus. Quisque auctor dolor fermentum nisi imperdiet vel placerat purus convallis. Fusce et risus eu justo euismod pellentesque. Suspendisse id viverra est. Aenean feugiat tincidunt urna et tristique. Etiam nunc nulla, elementum id dapibus vel, congue vitae purus. Pellentesque blandit enim eu tellus rhoncus id congue velit cursus. Phasellus interdum interdum ipsum, vel pharetra purus congue sed. Cras convallis elementum elementum.

Praesent dolor turpis, sodales mattis facilisis sit amet, commodo eu diam. Curabitur in neque felis, sed eleifend tellus. Nulla facilisi. Suspendisse vel suscipit eros. Vestibulum euismod turpis vel nunc sodales at vestibulum lectus dignissim. Donec quis magna lacus. Donec ultricies scelerisque purus, eu faucibus lorem tempor id. Cras egestas magna id nunc ullamcorper facilisis. In at est id felis lacinia aliquet. In hac habitasse platea dictumst. Donec molestie, eros ac venenatis posuere, erat dolor varius ligula, tempus interdum nisi dui ut sem. Suspendisse a euismod ligula. Fusce vitae erat orci, quis interdum turpis.

Filed in: Media Tags: ,

You might like:

Amazon Sales Up 40% in 2010 Amazon Sales Up 40% in 2010

2 Responses to "Kindle Books Now Outselling Paperbacks at Amazon"

  1. admin says:

    Curabitur quis orci non dolor fermentum tincidunt.

  2. admin says:

    Mauris quis massa ante, at semper nunc.

Leave a Reply

Submit Comment
© 2014 ChannelPro. All rights reserved. XHTML / CSS Valid.
Proudly designed by Theme Junkie.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol